Salı, Aralık 3rd 2013

Bülent Yıldırım
Mavi Marmara Baskını sonrası İsrail ile elele vererek İHH’ya linç ve sansür kampanyası baÅŸlatan, 10 binlerce Müslüman’ın Gazi Mavi Marmara’yı karşılamasına 1 (yazıyla bir) kamera bile göndermeyen Gülenizm’e en ağır cevap, 3.5 sene sonra İHH BaÅŸkanı Bülent Yıldırım’dan geldi! İsrail’in Mavi Marmara gemisine saldırısını, “İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye baÅŸkaldırıdır” diyen Fethullah Gülen’in, dershane konusunda BaÅŸbakan ErdoÄŸan ile AK Parti Hükümeti yetkililerine ağır hakaretlerde bulunması dikkat çekiyor. İHH İnsani Yardım Vakfı BaÅŸkanı Bülent Yıldırım, “Siyonist İsrail’i ‘otorite’ olarak görenler BaÅŸbakan ErdoÄŸan’ı otorite olarak görmüyor mu?” dedi.
İsrail’in Mavi Marmara gemisine saldırısını, “İsrail’in onayı olmadan hareket etmek, otoriteye baÅŸkaldırıdır” diyen Fethullah Gülen’in, dershane konusunda BaÅŸbakan Recep Tayyip ErdoÄŸan ile AK Parti Hükümeti yetkililerine ağır hakaretlerde bulunması dikkat çekiyor.
İşgal altındaki Filistin topraklarında kurulan İsrail devletini ‘otorite’ olarak tanıyan Gülen’e tövbe çaÄŸrısında bulunan İHH İnsani Yardım Vakfı BaÅŸkanı Bülent Yıldırım, “O gün, otorite konusunu çok abartan, hak ve adaletten öteye götürüp, en önemli makam olarak gören bir söylem bugün ister istemez onu gündeme getirenleri vurdu” dedi.
Kamuoyunda yaÅŸanan dershane tartışmasının gereksiz bir tartışma olduÄŸunu kaydeden Bülent Yıldırım, Akit’e yaptığı açıklamada; “Biz bu tartışmaların hiçbirini doÄŸru bulmuyoruz. YaÅŸanan tartışmaları, insanların birbirini yıpratması olarak görüyoruz. Bir an önce bu lüzumsuz durumun sonlandırılmasını bekliyoruz. Hakikaten eÄŸitim kalitesi artırıldıkça dershanelerin bir anlamı da kalmayacaktır. Dershanelerin olmaması gerekiyor” diye konuÅŸtu.
OTORİTE ÇELİŞKİSİ AÇIĞA ÇIKTI
Siyonist İsrail oluÅŸumunu ‘otorite’ olarak görenlerin bugün iktidardaki hükümetle yaÅŸadıkları tartışmanın yersiz olduÄŸunu söyleyen Bülent Yıldırım, “GeçmiÅŸ dönemde bir otorite tartışması yaÅŸanmıştı. DoÄŸrusu o dönem, hepimiz çok üzülmüştük. Mavi Marmara Gemisi katılımcıları, yaralılar, ÅŸehitler, gönüllüler olarak hepimiz otorite açıklamasından dolayı yaralanmıştık. Çok üzüldük. Demek ki insan, dünya hayatında ne yaparsa yapsın, onu görmeden ölmüyormuÅŸ. O gün, otorite konusunu çok abartan, hak ve adaletten öteye götürüp, en önemli makam olarak gören bir söylem; bugün ister istemez onu gündeme getirenleri vurdu. Halk da bu çeliÅŸkiyi sürekli olarak gündeme getiriyor” ifadelerini kullandı. “İsrail’in bir otorite olduÄŸunu, İsrail’in bir devlet olarak varlığını kabul etmek en baÅŸta çok büyük bir hatadır. Oranın tamamı iÅŸgal edilmiÅŸ Filistin topraklarıdır. 2010 yılında sarf edilen bu söylem; İslamî, insanî ve vicdanî manada sorunludur” diyen Yıldırım, milletin dershanelerin kaldırılmasının yanında olduÄŸunu vurgulayarak “Otorite, eÄŸer haksız bir ÅŸey yapıyorsa ona baÅŸkaldırmak ve doÄŸruyu hatırlatmak önemlidir. Fakat, dershaneler konusu bu ÅŸekilde algılanamaz. Dershaneler konusunda adalet anlayışıyla oturup konuÅŸtuÄŸunuzda bugün toplumda dershanelerin olmaması gerektiÄŸi fikrine varırsınız. Mavi Marmara Gemisi’nin Gazze seferini toplumun yüzde 94.7’si kabul edip haklı görürken, dershanelerin açık kalmasını isteyenlerin oranı %20’yi geçmez” deÄŸerlendirmesinde bulundu.
CEMAATE TÖVBE ÇAĞRISI
28 Åžubat post-modern darbe sürecinde de aynı kesimin otorite bakışıyla merhum Necmettin Erbakan’a ve diÄŸer İslamî kesimlere karşı bazı hatalar yaptığını söyleyen Yıldırım, “28 Åžubat’ı biz çok yakından yaÅŸadık. Bu süreç halen canlı duruyor; üzerinden çok uzun bir zaman dilimi geçmedi. O dönemde Erbakan Hoca’ya yönelik, ‘Beceremediniz, çekilin’ ÅŸeklindeki sözler, hepimizi çok üzmüştü. Ama buna raÄŸmen, durum Erbakan Hoca’ya sorulduÄŸunda ‘Biz onunla günde 5 kere buluÅŸuyoruz’ deyip geçiÅŸtirmiÅŸti. O gün, Müslümanlara zulüm yapan askerin yanında yer alanlar, başörtüsü konusunda tavrını negatif olarak ortaya koyup başörtüsü direniÅŸini kıranlar, elbette ki unutulmuyor” diyerek ‘tövbe’ çaÄŸrısında bulundu. Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Herkes hatalarından tövbe etmeli. Herkes hatalarını görüp, açıklamalarını tövbe noktasında yapsın. Ve yola öyle devam etsin. Ama tövbe edilmedikten sonra bugün anlaÅŸma zemini oluÅŸsa bile yarın yine ayrışma oluyor. Allah’ın huzuruna çıkmadan birbirimize sarılabilmeyi bilmemiz lazım; o da tövbe ile olur.”
Akit