Eski Ä°sveç BaÅŸbakanı Carl Bildt, ABD merkezli Politico sitesi için yazdığı makalede, Avrupa’nın Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe giriÅŸimine karşı tepkisizliÄŸini, “Avrupa, ErdoÄŸan’ı savun” baÅŸlıklı yazısıyla eleÅŸtirdi.

AA

Demokratik deÄŸerler üzerine kurulmuÅŸ bir bölgede darbelerin yeri olmadığına dikkati çeken Bildt , ”Brüksel uyuyor mu? Yoksa sadece bilgisiz mi?” sorularının Türkiye’de 15 Temmuz darbe giriÅŸimine ilgisizce karşılık veren Avrupa liderlerine sorulması gerektiÄŸini belirterek, ÅŸunları kaydetti:

“Ä°syancı askeri birliklerin baÅŸarılı olduÄŸunu ve bir çeÅŸit askeri-siyasi cuntanın Türkiye’de devlet gücünü ve enstrümanlarını ele geçirdiÄŸini hayal edelim. Darbeci güçlerin, muhalif göstericileri baskılamak için Ankara ve Ä°stanbul sokaklarında büyük katliamlarını görebilirdik. 2013 Temmuz ayındaki darbe sonrasında Kahire’de yaÅŸanan ölümlü ÅŸiddet olaylarını düşünün.

Türkiye’de baÅŸarılı bir darbe yüksel olasılıkla ülkeyi iç savaÅŸa sürüklerdi ve bunun sonuçları çok daha büyük olabilirdi. Milyonlarca Tük vatandaşı ÅŸiddet, kaos ve ölümden kaçarak ve Türkiye’nin ev sahipliÄŸi yaptığı 2 milyon Suriyeli’ye katılarak Avrupa’ya yelken açabilirdi. Bu durumda, AB, 2015‘te yaÅŸanandan daha büyük ölçüde bir sığınmacı felaketiyle karşılaÅŸabilirdi.”

AB’nin hiçbir üye ülkesinde veya aday ülkesinde ciddi bir askeri darbe giriÅŸimine ÅŸahit olmadığına dikkati çeken Bildt, “Gerek Macaristan, gerekse diÄŸer yerlerde, bizim hukukun egemenliÄŸi konseptine yönelik sıkıntılarımız, darbeciler tarafından televizyon kanallarının iÅŸgali, parlamentonun bombalanması ve seçilmiÅŸ CumhurbaÅŸkanının esir alınması yanında zayıf kalıyor.” ifadelerini kullandı.

Bildt, Türkiye’de darbe tehdidinin engellendiÄŸini ancak ölen ve yaralananların olduÄŸunu anımsatarak, “Türkiye’nin tüm siyasi partileri, hızla bir araya gelerek darbeyi kınadı. Umalım ki bu emsalsiz dayanışma Türkiye’de demokrasiyi daha saÄŸlam dayanaklara taşır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

“Tedbirlerin risk oluÅŸturacağına yönelik bir soru iÅŸareti yok”
Darbe gecesinde AB’nin tepkisine iliÅŸkin Bildt, ÅŸunları kaydetti:

“Darbe gecesinde AB’nin olanları kınaması bir süre aldı. Darbe giriÅŸimi sonrasında Türkiye’ye, aday ülkeye, onun anayasal düzenine karşı yaÅŸadığı en ağır tehdide raÄŸmen destek vermek için kıdemli AB temsilcilerinin Türkiye’ye ziyaretine yönelik bir iÅŸaret görülmüyor. Bunun yerine Avrupa Liderleri hızla, Türk yetkililerin Gülen hareketi güçlerini temizlemeye yönelik aldığı önlemleri sorgulamaya baÅŸladı.”

Bildt, şöyle devam etti:

“Fransa’nın kasım ayında Paris terör saldırıları sonrasında aynı uygulamayı yaptığını unutarak Türkiye’nin Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesini askıya almayı istediÄŸinde, AB liderleri bunu onaylamadıklarını yüksek sesle dillendirdi.

Hiç şüpheniz olmasın, Türkiye’nin kendisini ve anayasal düzenini devirmeye çalışan güçlere karşı gerekli önlemleri almak ve kendisini korumak hakkı ve Türkiye bunu yapmak zorunda. Türkiye’nin aldığı tedbirlerin çok ileriye giderek ciddi bir risk oluşturacağına yönelik bir soru işareti yok.

Samimiyetle umuyorum ki olaylar sakinleÅŸince Avrupa Konseyi ve Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi durumu çok dikkatlice inceleyecek.”

“Avrupa ahlaki otoritesini kaybetme riskiyle karşı karşıya”
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Thorbjorn Jagland’ın bu hafta Ankara’ya gitme planının olumlu olduÄŸunu belirten Bildt, “Avrupa, özellikle darbenin kendisiyle baÄŸlı konulara yaklaşımını gözden geçirmezse ahlaki otoritesini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. AB’nin 2013’teki Mısır darbesine karşı utanç verici yaklaşımı da bu alandaki pozisyonunu erozyona uÄŸratmıştır.” deÄŸerlendirmesinde bulundu.

Bildt, “EÄŸer AB liderleri, Türkiye’ye derhal gitmiÅŸ, darbe kabusuna karşı desteklerini hızla sunmuÅŸ, Türk halkını tebrik etmiÅŸ, CumhurbaÅŸkanı ile hükümetle ve Meclisin liderleriyle beraber oturmuÅŸ olsaydı, AB bugün daha iyi bir pozisyonda olurdu. Bu durumda, Avrupa en azından siyasi ideallerini ve demokratik deÄŸerlerini savunmayı denemiÅŸ olurdu.” ifadesini kullandı.

Bildt, darbe girişimi sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ile buluşacak ilk liderin Rusya Devlet Başkanı Putin olmasının Avrupa için bir yüz karası olduğunu ifade etti.