İsmail Qemali, Arnavut lider ve Arnavutluk devletinin kurucusu


Salı, Ocak 24th 2017

Avlonyalı İsmail Kemal Bey – İsmail Qemali (16 Ocak 1844, Avlonya – 24 Ocak 1919), Meclis-i Mebusan milletvekili, Arnavut lider ve Arnavutluk devletinin kurucusu.

Arnavutluk, Balkanlarda Osmanlı Devleti idaresi altında bir bölge idi. Osmanlı otoritesinin Balkanlarda zayıflamaya başlaması üzerine bazı Arnavutlar geleceklerini korumak için harekete geçtiler. Büyük devletler Arnavutların çoğunluk olduğu yerlerin bir Arnavutluk Devleti çatısı altında bulunmasına izin vermediler.

Arnavutlar, Osmanlı Devleti himayesinde uzun yıllar boyunca sadık bir teb’a olarak yaşamışlardı. Arnavut milliyetçiler daha çok 1908 yılına kadar Osmanlı Devleti’ne bağlı olarak hareket etmişlerdi. Ancak 1908 senesinde II. Meşrutiyet’in ilanından sonraki süreçte siyasi, idari, eğitim ve kültür vb. alanlardaki talepleri karşılanmayan Arnavut aydınlar ve milliyetçiler Osmanlı himayesinden kısmen ayrılma, muhtar olma yada bağımsız olma gibi farklı düşüncelere sahip oldular. 1912 yılındaki Balkan Harbi sırasında Arnavutlar Avlonyalı İsmail Kemal Bey önderliğinde bağımsızlık ilanında bulundu. Bu bağımsızlık bildirgesinde bağımsızlığın zorunluluk olduğu, yoksa Arnavut topraklarının diğer devletlerce paylaştırılacağı, Balkanlar`daki topraklarını kaybeden Osmanlı Devleti’nden destek gelemeyeceği için bundan başka yol olmadığı belirtilmekteydi.

1860’da İstanbul’a gelen İsmail Bey, önce dayısı Giritli Mustafa Paşa’nın yardımıyla Dışişleri Bakanlığı Siyasi İşler Dairesine tercüman oldu, sonra Paris sefaretine ateşe atandı, daha sonra da Yanya’da Vali Akif Paşa’nın yanına siyasi işlerden sorumlu müdür yardımcısı oldu. 1865’lerde Genç Osmanlılardan Namık Kemal, Ziya Paşa, vb.leri ile ilişki kurdu. 1866’da Tuna vilayetinin merkezi Rusçuk’a mutasarrıf oldu, 1867’de Yunan Ortodoks Kleaniqi Sürmeli ile evlenerek 4 kızı ve 6 oğlu dünyaya geldi.

İsmail Bey hatıralarında, Mithat Paşa ile beraber çalıştığından bahsetmektedir. Nitekim Mithat Paşa’nın Tuna valiliği sırasında Tahrirat müdürü ve Tuna gazetesi editörü olarak yanında bulundu.

1867 yazında Abdülaziz’in Avrupa seyahatinde padişahı Mithat Paşa ile beraber Budapeşte’de karşıladılar. 1867’de Şura-yı Devlet başkanlığına seçilen Mithat Paşa, İsmail Kemal’i yanına müdür yardımcısı yaptı. Mithat Paşa Bağdat valisi olunca İsmail Bey de yanında başkâtip oldu. Daha sonra 25 yaşında Varna mutasarrıfı oldu ve Avusturya İmparatoru Francis Joseph’i Varna’da devlet adına karşıladı. İsmail Bey 1870’te Tuna Avrupa Komisyonuna Türk delegesi olarak katılarak komisyon başkanlığı yaptı. Rus saldırılarına karşı Tuna bölgesinde nasıl bir savunma yapılabileceğini anlatan bir raporu Abdülaziz’e sundu. İsmail Bey’e göre; Osmanlıya güçlü bir ittifakla bağlı bağımsız bir Romanya, Rusya’dan gelebilecek her türlü saldırıya karşı Osmanlı topraklarını güvenceye alacaktı. 1871 yılında aralarında İsmail Bey’in olduğu bir grup Arnavut aydını; İstanbul’da bir konferansta bir araya gelerek okullarda Arnavutça eğitim yapmak, dernek kurmak gibi bazı kültürel hakları Ali Paşa’dan istemişlerdir.

1876’da I.Meşrutiyet’in ilanıyla Mithat Paşa sadrazam olunca İsmail Bey de Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreterliğine atandı. Mithat Paşa’nın ön gördüğü reformlar uyarınca eyalet sistemine geçilecek, bütün Arnavut vilayetleri ise bir eyalet yönetimi altında toplanacaktı.

Anılarında İsmail Bey, Arnavutlara hitaben yazdığı beyannameyi önemli Arnavut reislerine gönderdiğini ve Osmanlı Devletine hizmeti bırakmasının nedenlerini ve Arnavutluk’u ulusal bir felaketten korumak için izlenmesi gereken siyasi programı açıkladı.

İsmail Bey artık kendisini Arnavut topraklarının bağımsızlığına adamıştı. Padişah ise adamları vasıtasıyla onun bağımsızlık yolundaki propagandalarını engellemeye çalışıyordu. Bu sebeple İsmail Bey’in adı artık resmi belgelerde isyancı Arnavut İskender Bey’in yolundan giden fesatçı
olarak geçmekteydi.

İsmail Bey hatıralarında; bir müddet Yunanistan’da kaldıktan sonra Brüksel’de Faik Konica tarafından çıkarılmakta olan “Albania/Arnavutluk” gazetesinde yazı işleri müdürlüğü yaptığını, fakat kısa bir süre sonra Faik Bey ile yollarının ayrıldığını ve kendisinin “Le Salut de l’Albanie/Arnavutluğun Kurtuluşu” adını verdiği Arnavutça, Türkçe ve Yunanca bir gazete çıkarmaya başladığını ifade etmektedir. Ayrıca yazılarında Arnavut ve Yunan halklarının ortak
menfaatlerini savunmuştur. Avrupa’da bulunduğu sırada padişahın baskısını sürekli hissettiğini ifade eden İsmail Kemal, kendisinin ve adamlarının takip edildiğini, bulunduğu ülkelerdeki diplomatlar vasıtasıyla kontrol edildiğini belirtmektedir. Tam bu esnada II.Abdülhamid yaveri Münir Bey vasıtasıyla İsmail Kemal’e özel bir büyükelçilik teklifinde bulundu, ama ret cevabı aldı. Kabul etseydi İsmail Bey’in görevi Avrupa’nın farklı kurumlarını inceleyerek raporlar hazırlamak olacaktı.

Sultan Abdülhamid, İsmail Bey’in siyasetle artık işi olmayacağına dair kendisine söz verdiği halde siyasi faaliyetlerden vazgeçmediği için hakkında yasal işlem başlattı. İsmail Bey ise cevaben: “Benim söz verdiğim şey, siyasetle uğraşmamak değil, padişahın şahsına saldırıda bulunmamaktır.” demiştir.

21 Eylül 1908 tarihinde Arnavut Başkım Komitesi’nin tüzüğü tamamlanarak İstanbul’da kiralanan büyük bir konakta açılışı yapılmıştır. Avlonyalı İsmail Kemal Bey, Başkım cemiyetinde aktif olarak çalışmıştı.

İsmail Kemal Bey 28 Kasım 1912 Avlonya şehrinde Arnavut topraklarının bütünlüğü ilan edildi.

Etiketa: , ,