Müslüman Kosova’nın Dünü ve Bugünü


Pazartesi, Aralık 26th 2016

I. CoÄŸrafi arkaplan

Kosova Cumhuriyeti DoÄŸu Avrupa’da istikrarsız Balkanların istikrarsız bir bölgesidir. Kosova, küzeydoÄŸudan Sırbistan, kuzeybatıdan Sancak ve KaradaÄŸ, güneyden Arnavutluk, güneydoÄŸudan da Makedonya ile çevrilidir.

Osmanlı Devleti döneminde (Kosova) bölgesi Arnavutluk’u olusturan en büyük vilayetlerden birisiydi. Bu vilayet, 1787-1945 yılları arasında Sırbistan ve KaradaÄŸ’ın iÅŸgal ettiÄŸi dört vilayet arasındaydı. Tarihi Kosova bölgesi, Sırbistan, Makedonya ve KardaÄŸ arasında bölünmüş, en büyük pay Sırbistan’a verilmiÅŸtir. Ä°ÅŸte bugün Kosova denilen bölge aslında tarihi Kosova vilayetinin Sırbistan’a verilen kısmıdır.

Bugün Kosova’nın yüzölçümü 10.877 km2 ve nüfusu 2.234.000 olup nüfusun %93’ü müslümandır. Geriye kalanların çoÄŸunluÄŸu Sırp asıllıdır. Müslüman nüfusun %90’ı ise Arnavut kökenlidir.

Bugünkü Kosova’nın baÅŸkenti PriÅŸtina’dir. Osmanlı döneminde baskent önce Prizren sonra PriÅŸtina sonra da Ãœsküp olmuÅŸtur. Ãœsküp bugün Makedonya’nın baÅŸkentidir.

Yugoslavya’nın siyasi yapısı 1974’te yeniden düzenlenmiÅŸ ve altı cumhuriyet’ten oluÅŸmuÅŸtur: Sırbistan, Hırvatistan, Bosna-Hersek, Makedonya, Slovenya ve KaradaÄŸ. Özerk olan Voyvodina ve Kosova bölgeleri ise Sırbistan’ın kontrolüne bırakılmıştır. Bu cumhuriyetlerin tümü federal bir devleti oluÅŸturmuÅŸtur.

II. Tarihi arkaplan

Osmanlılardan önce: M.Ö. 300 yıllarında Kosova Balkanlarda bağımsız bir bölge olarak ortaya çıkmıştır. Bundan sonra Romalların iÅŸgali gelmiÅŸ onlardan sonra 14. yy.’da Osmanlılar bölgeye hakim olmuÅŸlardır. Bölgeye Ä°slam sınırlı bir biçimde de olsa Osmanlılardan önce iktisadi ve diplomatik iliÅŸkiler yoluyla girmiÅŸtir.

Osmanlılar: Osmanlılar, 1389’da Sırplara ve Avrupalı müttefiklerine karşı kazandıkları meÅŸhur Kosova Savaşından sonra bölgeye tamamıyla hakim olmuÅŸlardır. Kosova Arnavutluk’un dört büyük bölgesinden biri olmuÅŸtur. Osmanlılar zamanında bir istikrar ve ilerleme dönemi yaÅŸanmış hemen hemen bütün Arnavutlar Ä°slami kabul etmiÅŸlerdir. Bu durum Osmanlı Devletinin yıkılışına yol açan olaylara dek önemli bir deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸramamıştır.

Berlin Konferansı (1878): Çirkin Berlin konferansı Kosova’nın büyük bir kısmını Sırbistan ve KaradaÄŸ’a havale etmiÅŸtir. Bu karar, konferanstan önce baÅŸlamış olan etnik temizlik hareketini hızlandırmıştır. NiÅŸ, Leskovik ve Toplika gibi ÅŸehirlerin nüfusu Türkiye’ye göç etmeye zorlanmışlardır. Bugün bu ÅŸehirlerde yaÅŸayan hemen hemen hiç Müslüman Arnavut bulunmamaktadır.

Londra Sefirler Toplantısı (1913): Bu toplantıda Balkanların haritası yeniden çizilmiÅŸtir. Osmanlılara karşı giriÅŸtikleri saldırılar karsılığında Sırplara Kosova bir hediye gibi verilmiÅŸtir. Sırpların msülüman Arnavutlara yaptıkları zulümler neticesinde büyük kitleler Türkiye’ye daha az miktarda da Suriye’ye göç etmiÅŸlerdir. Kosova’dan dışarıya ilk islami hicret dalgası böyle baÅŸlamıştır. Bu durum, Nazi (Alman faÅŸistler, M.K.) iÅŸgaline karşı Sırpların ve Müslümanların birlikte savaÅŸtıkları 2. Dünya Savaşına degin sürmüştür.

Ä°kinci Dünya Savaşı: II. Dünya Savaşı Kosova’nın tarihinde bir dönemeç olmuÅŸtur. SavaÅŸtan önce komunist fikirler Yugoslavya’da belirli çevrelerde etkili olmuÅŸtur. Komünistler Nazi iÅŸgaline karşı önemli rol oynamıslar, bu yüzde de savaÅŸtan sonra ortaya çıkan siyasi boÅŸluÄŸu doldurmayı fırsat bilmiÅŸlerdir. Böylece sosyalist Yugoslavya doÄŸmuÅŸtur.

Sosyalist Yugoslavya’nın kuruluÅŸunda sonra Kosova: Müslümanlar yapılan zulümler yine devam etmiÅŸ ve bir Türkiye’ye göç dalgası daha baÅŸlamıştır. Bu durum 1950’lerin ortalarına dek, özellikle Tito’nun Sırp lider Aleksandar Rankoviç’i devirmesine kadar sürmüştür. 1968’de yapılan gösteriler sırasında Müslümanlara yapılan zulümler doruÄŸuna ulaÅŸmıştır. Bu gösteilerin asıl sebebi Kosova’da hiçbir üniversite’nin bulunmaması ve halkın %90’ı Arnavutça konuÅŸmasına raÄŸmen okullarda zorla Sırpça eÄŸitim verilmesidir. Tahmin edildiÄŸi gibi gösteriler Sırp ordusunun müdahalesiyle vahÅŸice bastırılmış, olayları yönlendirenlerin tümü ve göstericilerin birçoÄŸu tutuklanmıştır. Burada hiç mahkemeye çıkarılmadan yapılan ayırımcı tutuklama iÅŸlemlerinden söz etmeye gerek yoktur. Ancak bu dönemde olayları dünyaya duyurabilecek uluslararası medya ortada yoktur.

1974 yılı: 1968 gösterileri neticesinde Kosova Sırbistan kontrolünde özerk bir bölge olmuÅŸtur. Kosova’da gerçekte Kosova halkını temsil etmeyen bir parlamento kurulmuÅŸ ve Kosova, Federal Parlamento’da temsil edilmeye baÅŸlanmıştır. PriÅŸtina Ãœniversitesi kurulmuÅŸ bir grup Arnavut düşünür yetiÅŸmiÅŸtir. Ancak sonuçta eski sistem az bir iyileÅŸtirmeyle devam etmiÅŸtir.
11 Mart 1981’de gösteriler tekrar alevlenmiÅŸtir. Bu sefer istekler Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılması ve Federal Anayasa’nın da kabul ettiÄŸi bir hak olan Kosova’nın Federal Yugoslavya’nın içinde bağımsız bir cumhuriyet olmasıdır. Gösteriler on gün devam etmiÅŸ ve Sırp ordusunun vahÅŸice saldırısına hedef olan göstericilerden sadece ilk gün 300 kiÅŸi öldürülmüştür. Eski sistem yerleÅŸtirilmiÅŸ ve zulüm artarak devam etmiÅŸtir. Bu olayların anısına her 11 Mart ‘ta gösteriler yapılmaktadır. Bu gösterilerden sonra geçen on yıl içinde tutuklanan veya yargılanan Müslüman sayısı 700.000’i bulmuÅŸtur ki; bu, 2.234.000 olan tüm nüfusunun 1/3’ü demektir.
1989’da Slobodan MiloÅŸeviç 1974 Federal Anayasasının güvence altına aldığı Kosova’nın özerklik hakkını iptal etmiÅŸtir. (Burada daha fazla ayrintı için insan hakları ihlalleri dosyasına bakılabilir). Böylelikle Müslümanlara yapilan zulümler yine artmıştır.

Komunizmin yıkılışı: Müslümanlar kounizmin yıkılışıyla birlikte esmeye baslayan hürriyet ve demokrasi rüzgarlarının kendilerine de ulaÅŸacağını düşünmüşler. Ancak 1989’da Müslümanlar yapılan zulümlerin artması ve bir sonraki yılda doruÄŸa ulaÅŸması, komunizmin yıkılmasının Müslümanlara yönelik baskıların azalmasında bir etkisi olmadığını göstermiÅŸtir.

1991’de Sırpların karşı çıkmasına raÄŸmen Kosova’da genel seçimler yapılmıştır. Bunun neticesinde Kosova Parlamentosu oluÅŸmuÅŸtur. 1991’de yapılan refrandumda halkın %99,87’si bağımsızlık için oy kullanmış ve Kosova’nın bağımsızlığını ilan edilmiÅŸtir. Kosova’nın bağımsızlığını Arnavutluk tanımış, Bosna, Hırvatistan ve Slovenya desteklemiÅŸtir. Bu seçimler Amerika ve Avrupa’dan 8 heyetce izlenmiÅŸ ve uluslararası haber ajanslarından 82 gazeteci bu seçimlerin haberini dünyaya duyurmuÅŸtur.

III. Kosova’da Islam’ın yayılışı

Kosova’da Ä°slam Osmanlılardan önce sınırlı olarak girmiÅŸtir. Osmanlı hakimiyeti yerleÅŸtikten sonra Arnavutların %90’ı Ä°slama girmiÅŸ ve Balkanlarda Müslümanlar ayrı bir kimlik oluÅŸturmuÅŸtur. Osmanlılardan önceki tarihlerde yapılan kiliselerin günümüze dek ayakta kalması Osmanlıların adaletinin bir göstergesidir. Sırpların ve komunistlerin bölgeden Ä°slami tamamen silmek istemelerine raÄŸmen Ä°slam kalmıştır. Aksine bu baskılar Ä°slamın yeniden ihyası için yapılan çalışmalara hız vermiÅŸ, Makedonya ve Kosova’da canlı bir Ä°slami hareketin doÄŸuÅŸuna yol açmıştır. Kosova’da Ä°slami hareket, “Müslüman Gençler” adıyla kendini duyuran ve Ä°slami hareket açısından zengin bir geçmiÅŸe sahip olan Bosna’daki Ä°slami harekete göre yeni bir olgudur.

Bugün Kosova’da çocuk, kadın ve yaÅŸlı Müslüman Arnavutların acımasızca katledildiÄŸi eÅŸit olmayan bir savaÅŸ yaÅŸanırken dünya bu olaya seyirci kalmaktadir? Arnavutların köyleri ve evleri Sırp toplarının ve uçaklarının bombalarıyla yıkılmaktadır.

Bosna-Hersek’te savaÅŸ bittikten sonra Sırp kuvvetleri Müslüman Arnavutlarla olan hesaplarını görmek için Kosova’ya hareket etmiÅŸlerdir. Ancak burada önemli bir noktaya deÄŸinmemiz gerekmektedir. Balkanlarda Arnavutların durumu Bosnalıların durumundan farklıdır. Arnavutların siyasi, stratejik ve sayisal durumları Bosnalılara benzememektedir. Bosna, Sırbistan ve Hırvatistan’la çevrilidir ve nüfusunun takriben yarısı Sırp ve Hırvattır. Müslüman BoÅŸnakların nüfusu sadece 3.000.000’dır. Arnavutların ise kendilerine has bir devletleri vardır. Bu devletin yani Arnavutluk’un nüfusu 3.500.000’dır. Nüfusun %75’i Müslümandır. Arnavutluk’un Adriyatik denizine bakan uzun bir sahili de vardır. Arnavutluk’un tabii uzantısı olana ve aralarında suni sınırlar bulunan Kosova’da ise 2.300.000 olan nüfusun %90’i Müslüman Arnavuttur. Kosova’nın güneydoÄŸusunda bulunan Makedonya’da ise 1.000.000 Müslüman Arnavut yaÅŸamaktadır. Yunanistan’da Arnavutluk sınırına yakin bir bölge olan Çamerya’da 500.000, KaradaÄŸ’da 250.000, Sırbistan’da ise 100.000 Müslüman Arnavut yaÅŸamaktadır. Balkanlarda yaÅŸayan Müslüman Arnavutların toplam nüfusu 7.000.000’u bulmaktadır. Balkanlarda Ä°slam bir güç olarak önemleri de bundan kaynaklanmaktadır. Arnavutların yaÅŸadıkları bu bölgelerin tümü Osmanlı döneminde dört vilayette toplanmıştı: Kosova, Åžkodra, Manastir ve Yanya. Ancak, Osmanlıların Balkanlardan çıkmasından sonra, Avrupalı güçler bu bölgeleri parçalayıp daha önce de iÅŸaret ettiÄŸimiz gibi Ortodoks Slav milletleri arasında paylaÅŸtırmışlardır.

Kosova Kurtulus Ordusu (UÇK)

Aslında Arnavutların Slavlar karşı direniÅŸi Osmanlıların Balkanlardan çıkışıyla birlikte baÅŸlamıştır. Bu direniÅŸ I. ve II. Dünya SavaÅŸları sırasında da devam etmiÅŸtir. Ancak II. Dünya Savaşından sonra komunistlerin eski Yugoslavya’yı hakimiyetleri altına almalarıyla birlikte, Arnavut direniÅŸi Arnavut topraklarının dışına çıkmış ve özellikle Batıya giderek orada Yugoslav hükümetine karşı siyasi açıklamalarla varlığını sürdürmüştür.

Gerçek anlamıyla bir özerklik olmasa da komunizmin döneminde Arnavutlara verilmiÅŸ olan özerklik 1989’da ÅŸimdiki sırp lider Slobodan MiloÅŸeviç tarafından geri alınmıştır. Bunun sonucunda Kosova halkına daha önce görülmedik siyasi baskılar ve zulümler yapılmaya baÅŸlamıştır. ÖrneÄŸin polis, ordu, üniversite ve kültürel kuruluÅŸlar gibi bütün resmi dairelerde memur olma Arnavutlar için imkansız olmuÅŸtur. Ä°ktisadi yönden Sırplar Kosova’ya çok sıkı bir ambargo uygulamışlar ve bu yüzden 1991-1996 yılları arasında 400.000 genç çalışmak için Batıya gitmek zorunda kalmıştır. Bu ÅŸekilde gençlerin sayısı da oldukça azalmıştır. Bütün bu baskılar sonucunda Arnavutlar Sırplara karşı askeri bir örgüt kurmk zorunda kalmışlardır. 1993’te Kosova KurtuluÅŸ Ordusu tam bir gizlilik içinde kurulmuÅŸtur. UÇK, Kosova’da kurulmuÅŸ, ancak stratejisi Tiran ve Ä°sviçre gibi dış merkezlerde çizilmiÅŸtir. Sırpların sadece güç ve silah diliniden anladıklarını gördükten sonra böyle bir ordunun kurulması artık mantıklı ve zaruri bir hal almıştır. Bu durum daha önce Bosna’da görüldüğü gibi bugün’de Kosova’da bütün dünya tarafından görülmektedir. KuruluÅŸu sırasında 150 üyeye sahip olan UÇK’nın bugün kayıtlı üye sayısı 12.000’ü bulmuÅŸtur. UÇK ilk faaliyetini gazetelere verdiÄŸi sert açıklamalarla baÅŸlatmıştır. Bosna savaşını sona erdiren Dayton anlaÅŸmasından sonra UÇK Kosova’da Müslüman Arnavutlara yaptıkları zulmü durdurmaları için Sırp polis merkezlerine saldırılar düzenlemeye baÅŸlamıştır. Ancak bilindiÄŸi gibi durum gittikçe kötüleÅŸmiÅŸ ve 1998’in başında Kosova’nın silahsız halkına karşı adı konulmamış bir savaÅŸ baÅŸlatılmıştır.

Åžimdi Kosova’da Sırp güçleriyle UÇK arasında ÅŸiddetli bir savaÅŸ yaÅŸanmaktadır.

Başlangıçtan günümüze kadar savaşın sonuçları:

Åžimdiye dek Kosova’da yaÅŸana savaÅŸta çoÄŸu kadın, çocuk ve yaÅŸlılar olamk üzere binlerce Arnavut öldürülmüştür. Bu masum insanların öldürülme ÅŸekli Bosna’da olduÄŸu gibi bıçaklarla kesme, yakma, top ve uçaklarla bombalama ve benzeri ÅŸekillerde olmaktadır. Bu vahÅŸice katliamlar bu yılın (1998, M.K.) Åžubat ayında baÅŸlamıştır. Åžimdiye dek akibeti bilinmeyen binden fazla kayıp vardır. Sırpların kontrolünde bulunan birçok bölgede yollarda ve açıkta yatan çok sayıda ceset bulunmakta ve Sırplar bunların defnedilmesine izin vermemektedir. Åžimdiye kadar 15.000 köyün tamamen, baÅŸka birçok ÅŸehir ve köyün ise kısmen yıkıldığı bilinmektedir. ÖrneÄŸin nüfusu 10.000 olan Deçan ÅŸehri barbarca bombalanmış ve tamamen boÅŸalmıştır. Sırplar insanları öldürmekle kalmayıp, bölgedeki Arnavutların temel gıda maddesi olan hayvanları da öldürmektedir. Yine Sırplarin barbarca uygulamalarından birisi de bir yere girdikleri zaman önce oranın camisini yıkmaları, sonra insanları öldürmeye baÅŸlamalarıdır.

Åžimdiye kadar Sırp yetkililer, bölgeye hiçbir uluslarası inasnı yardım veya tedavi kuruluÅŸlarını sokmamaışlardır. Kosova’dan göç edenlerin sayısı 50.000’e ulaÅŸmıştır. Bunların 35.000’i Arnavutluk’ta, 15.000’i KaradaÄŸ’a göç etmiÅŸtir. KaradaÄŸ’a göç edenlerin durumu Arnavutluk’a göç edenlerin durumundan daha kötüdür.

Bütün bunlara rağmen dünya ve özellikle batılı ülkeler burada olanlara ses çıkarmamaktadır.

Nato ittifakının kararlarından açıkça belli olduÄŸu gibi Nato güçlerinin Arnavutluk ve Kosova sınırını gelecek herhangi bir yardımı engellemek için gözlemek istediÄŸini anlıyoruz. Nato’nun Arnavut topraklarını bölme ve Arnavutları Balkanlardan atma hususunda takındığı tutum garip deÄŸildir. Bu tutumun esasi 1878’de yapılan Berlin konferansı kararlarıdır. O konferansta bugün Sırbistan topraklarında bulunan NiÅŸ’ten Kosova’daki Mitrovica’ya kadar uzanan bölgede yer alan 8 ÅŸehir ve 600 köyün Sırplara teslim edilmesi kararlaÅŸtırılmıştır. Dün olduÄŸu gibi bugün de Batının Müslüman Arnavutları Balkanlardan kovmak veya diÄŸer milletlerin içinde azınlık haline getirmek istediÄŸini görüyoruz.

Her an Kosova olaylarıyla ilgili haberleri izlemek gittikçe zorlaÅŸmaktadır. Öldürülenlerin ve göç edenlerinin sayısı durmadan artmaktadır. Son olarak, Ä°slam alemini, Kosova’daki kardeÅŸlerine yardım etmeye ve arkasında yüzbinlerce ÅŸehir bırakan ikinci bir Bosna yaÅŸanmaması için duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Yazar: Muhammed Faruk
Kaynak: Yürüyüs Dergisi, Sayi 1, Aralık 1998

*Yazarların görüşleri mutlak olarak Prizren Post’un görüşlerini temsil etmemektedir.

Etiketa: , ,
En son